13 Eylül 2012 Perşembe

HARPUT KÖFTESİ



Yayını gecikmiş bir tarif bu. Menekşelerden de anlaşılacağı üzere baharın ilk günlerinde yapılmıştı. İnsan o günlerde hep çiçeklerle yaşamak istiyor, sonra yaz geliyor “sıcak çok sıcak” deniyo.. Hava soğumaya yüz tutunca “amanın yaz gidiyo” oluyor. Sonra da birde bakıyoruz kar kapıda, küçük bir mevsimler geçişi oldu ama fark etmeden geçen mevsimlere bir farkındalık katasım geldi. “Amanın havalar soğuyor” demeyin bu haftasonundan tezi yok güneşi sonuna kadar kullanın. 
Bu adı büyük olasılıkla duymuşsunuzdur. “Harput”, Elazığ’ın eski yerleşim yeri olup, şimdilerde türbeleri, buzluk mağarası, eski evleri, müzesi, parkları, bahçeleri ve özellikle kebabıyla ünlü şehrin merkezine çok yakın turistlik bir belde. Elazığ’a gidenin zaten ilk uğrak yerlerinden bir olan Harput, aynı zamanda çevre illere gelenlerinde görmeden gitmediği bir yer.
Harput Köftesi de adını bu yerden almış meşhur bir Elazığ yemeği, gelince yemeden, yiyince yapılışını öğrenmeden yapamayacaksınız. Öncesinde tarif benden size hediye!


MALZEMELER:
2 su bardağı köftelik ince bulgur
500 gr. az yağlı dana kıyma
2 adet kuru soğan
1 demet maydanoz
1 yemek kaşığı kuru reyhan
Tuz  
Kırmızıbiber
Karabiber
  
SOSU İÇİN:
3 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
3 su bardağı su

YAPILIŞI:
1.Soğanlar ve maydanozu temizleyip kıyıp, bu iki malzemeyi birlikte çukur bir kaba alın. Kırmızıbiber, reyhan, tuz ve karabiberi ekleyip elinizle ovun. Kıymayı soğanlı karışıma azar azar ilave edip yoğurun.
2.Bulguru ekleyip 8-10 dakika daha yoğurun. Kıvam için ½ çay bardağı suyu azar azar ilave edebilirsiniz. Köfte harcından cevizden biraz küçük büyüklükte parçalar koparıp elinizde yuvarlayarak şekil verin (şekil verirken de yapışmaması için elinizi suyla ıslatabilirsiniz). Her köftenin ortasını parmağınızın ucuyla bastırarak ortasını hafif çukurlaştırın (resimdeki köfteler biraz acele yapıldığından şekil vermenin ikinci aşaması olan çukurlaştırma işlemi yapılmamıştır bilginize)
3.Sos için, tereyağını tencerede eritin. Domates ve biber salçalarını ekleyin. 1-2 dakika kavurup suyu ilave edin. Su kaynayınca köfteleri yavaş yavaş ilave edin. 15 dakika kadar pişirin.  Suyuyla birlikte servis tabaklarına alın.
NOT: Bu köftenin en önemli özelliği yoğrulma aşamasın iyi yapılması, yoksa suda pişerken dağılabilir. Bunun için bulgur kıymaya iyicene yedirilmeli, tane tane kalmamalı, biraz bilek gücü istiyor yani.
Bir hatırlatma daha eğer köfteler ertesi güne kalırsa buzdolabında saklarken suyunu süzüp köfte ve suyu ayrı bir şekilde buzdolabına koyun yoksa suda bekleyen köfteler dağılabilir.


12 Eylül 2012 Çarşamba

FERAH ÇORBA




Uçakla seyahat ederken dergi okumaya bayılırım. Bu tarifi de o dergilerden birinde görmüştüm. Bu çorba, güneydoğuda “lebeni” adıyla yapılan soğuk mezenin naneli versiyonu. İçerisindeki nane taneleri yoğurtla birleşince müthiş bir ferahlık veriyor. Bu çorbayı diyet yaparken de güvenle yiyebilirsiniz. Yanına biraz protein ve salatayla güzel bir öğün olur. Yazın benim kurtarıcım olan bu yemeği, yazdan kalma bu sıcak günlerde siz de afiyetle deneyin. Sevgiler…

MALZEMELER:

1 su bardağı aşurelik buğday
1/2 su bardağı nohut
500 gr süzme yoğurt
1/2 demet taze nane
Zeytinyağı, tuz, pul biber
Yeteri kadar su


YAPILIŞI:

1. Aşurelik buğday ve nohut bir gece soğuk suda ıslatılır. Daha sonra iyice yumuşayıncaya kadar haşlanır.
2. Nanenin yaprakları ayrılır ve ince ince doğranır.
3. Diğer tarafta süzme yoğurt suyla inceltilerek çorba kıvamına getirilir. İçerisine yarma, nohut, doğranmış nane, tuz eklenir ve iyice karıştırılır.
4. Kaselere paylaştırılan çorbaların üzerine zeytinyağı gezdirilir. Pul biber eklenerek servis edilir.


NOT: Ben diyete uygun tarif verdim. Her kaseye 1 tatlı kaşığı zeytinyağı gezdirdim. Ayrıca zeytinyağı eklemedim. Siz isterseniz yağ miktarını arttırabilirsiniz. Ama bence arttırmayınJ

11 Eylül 2012 Salı

FIRINDA KREMALI PATATES



Eğer sizde patatesin her halini sevenlerdenseniz bu haline bayılacaksınız demektir. Çok uzun zamandır aklımda olan bu patatesleri sonunda hafta sonu hazırladığım yemeğinin yanına yaptım. Farklı bir lezzet olduğundan evdekilerin pek sevmeyeceğini düşünmüştüm ama ana yemeği geçip günün birincisi oldu, ana yemekle beraber tabaklarına almalarına rağmen ikinci kez alıp tepsiyi silip süpürdüler. Bu durumda beni, hemen hemen her yemeğin yanına garnitür olabilecek bu yemeği, bir an evvel tekrardan yapma konusunda heveslendirdi.




MALZEMELER:
4 adet orta boy patates
1 su bardağı süt
½ paket krema
2 diş sarımsak
Kekik ,tuz
Karabiber, kırmızı biber
Muskat rendesi
100 gr. kaşar peyniri

YAPILIŞI:

Soyulmuş patatesleri ince halkalar halinde dilimleyip su dolu bir kapta bekletin. Bu arada büyükçe bir karıştırma kabının içindeki sütün içine sarımsakları rendeleyip  sonrasında içine krema ve baharatları ilave edip hazırlanan karşımın içine dilimlenmiş halka patatesleri ekleyin. Dikdötgen bir fırın kabına karışımla birleşmiş patatesleri döküp 170 ‘C de ısıtılmış fırına 20- 30 dakika kadar pişirin. Patateslerin pişmeye yüz tuttuğu anda rendelenmiş kaşarı üzerinde döküp son 5 dakika pişmesi için tekrardan fırına sürün. Sonrasında leziz patatesler her yemeğin yanında yenmeye hazırdır.

10 Eylül 2012 Pazartesi

VİŞNE PELTESİ




Haftaya tatlı bir başlangıç yapmaya ne dersiniz. O zaman vişne, ekşiliğin ardındaki muhteşem lezzet! Hele birde muhallebiyle birleşince değmeyin vişnenin keyfine.
Bende bu tatlı hiç eskimeyen ve eskimeyecek komşumuz sevgili Bedia ablamı hatırlatır hep, ilk kez onda yemiştim ve her yediğimde de onu hatırlarım. Allah Bedia Ablamın yaşam enerjisini ve güler yüzünü daim kılsın.



Malzemeler:
300 gr. taze vişne
100 gr. tereyağı veya margarin
3 çorba kaşığı buğday nişastası
1 su bardağı tozşeker
 2,5 su bardağı su


Yapılışı:
Çekirdekleri ayıklanmış vişneler eritilmiş yağda kavrularak pişirilir. Ayrı bir yerde suda buğday nişastası ile şeker eritilir. Karışım pişen vişnelere eklenir ve muhallebi gibi pişirilerek servis yapılacak kaplara sıcak sıcak paylaştırılır. Oda sıcaklığına gelince buzdolabında soğutularak yenir.

7 Eylül 2012 Cuma

MANTARLI KARİDESLİ MAKARNA



Bu makarnayı ilk kez evlilik yıldönümümüzde dışarı çıktığımızda akşam yemeğinde yemiştim, artık gecenin güzelliğinden mi içinde bulunduğumuz duygusal atmosferden mi çok sevmiştim hatta eşimde kendi yemeğinden çok benim makarnamı beğenmişti. O günden beri aklımda olan bu tarifi geçen akşam uyguladım eşim benimkinin daha güzel olduğunu söyledi artık torpil mi geçti bilmiyorum ;) Size kendi yaptığımın resmini yayınlamak isterdim ama çektiğim tek resim pek net olmadığından restorantta yediğim makarnanın iyi ki çekmişim dediğim resmini paylaşıyorum.


Malzemeler:
Yarım paket spagetti
1 adet büyükçe bir kuru soğan
1 paket kültür mantarı
250 gr. karides
½  paket krema
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tutam taze fesleğen
Tuz, karabiber
Yapılışı:
1.Kaynayan zeytinyağı eklenmiş tuzlu suda makarna haşlanır (Tencereye makarnanın haşlanacağı kadar su konur ki makarnanın suyu süzülmesin, besin değeri boşa gitmesin)
2.Ayrı bir tavada kızdırılan zeytinyağında soğanlar kavrulur. Sonrasında ince dilimlenmiş mantarlar ilave edilir, suyunu bırakıp çekmeye başlayınca da karidesler eklenir ve tuzu da eklenerek hep beraber kavrulur.
3.Kavrulma işleminin bitmesine az kala krema, ocağın altı kapatılınca da ince kıyılmış taze fesleğen ilave edilerek haşlanmış makarna ile birleştirilir. Fesleğen ilave edildikten sonra ocağın altı kapatılır. Servis tabağına alındıktan sonrada üzerine taze çekilmiş karabiber ile eklenerek yemeğe geçilir.

5 Eylül 2012 Çarşamba

KUZU İNCİKLİ PATLICAN KEBAP


Merhabalar… Evet evet sizleri duyar gibiyim hani nerede ramazan menüleri diyorsunuz bu konuda çok istekli ve arzuluydum ama blog girişindeki sıkıntılar nedeniyle kısmet olmadı, sonra araya bayram, bir yıldır beklenen yaz tatili, tatilde başlayan ile ailecek bizi saran hastalıklar ve iyileşme süreçleri derken şimdi buradayım, artık her gün sizinle bir şeyler paylaşmayı istiyorum. Hadi hayırlısı…                     
Patlıcanın en bol olduğu şu günlerde farklı bir davet yemeği olarak konuklarınıza sunabileceğiniz bir lezzetle kaldığımız yerden devam ediyoruz.


Malzemeler (6 Kişilik):
1 kilo kuzu incik
(bu sefer incik yerine kuzu sırtı kullanıldı)
1 kilo patlıcan
10 -12 adet köy biberi
4-5  adet domates
Tuz - Karabiber-Kekik
Kızartmak için sıvıyağ
Yapılışı:
1.İncikleri bol suda yıkayıp, 4-5 dakika su dolu tencerede bekletin. Suyunu değiştirdikten sonra inciklerin üzerini kapatacak kadar su koyup tuz ve karabiber atın. Kısık ateşte iyice pişmeye bırakın. İncikleri tencereden alın.
2.Diğer tarafta önce biberleri sonrada alacalı soyup tuzunu çıkardığınız patlıcanları kızartın.
3.Son olarak yağlı kağıt serili fırın tepsisine eti, kızarmış patlıcan ile biberleri ve dörde bölünmüş domatesleri  dizip,üzerine biraz tuz ilave ettikten sonra üzerini de yağlı kağıt ile kapatıp. 200’ C fırında 30 dakika kadar pişirin.